21 Ocak 2009 Çarşamba

Kahramanmaraş Olayları


SIKI YÖNETİM İLLERİ


Kahramanmaraş Olayları, 19 Aralık ile 26 Aralık 1978'de Kahramanmaraş'ta meydana gelen Cumhuriyet tarihinin en önemli katliamlarından biri olarak anılmaktadır. Olaylar sağ ile sol görüşlü vatandaşların arasında yaşanmıştır ve 12 Eylül Darbesine gerekçe olarak kullanılan ya da hazırlanan olaylardan biri olarak kabul edilmektedir.



Siyasal nedenlerle körüklenen Alevi-Sünni ayrılığının Kahramanmaraş'ta gerginliği tırmandığı bir dönemde, 19 Aralık'ta kentteki Çiçek Sineması'na, o dönemin ender milliyetçi filimlerinden biri olan, Cüneyt Arkın’ın başrol oynadığı Güneş Ne Zaman Doğacak isimli filmin gösteriminde, saat 21:00'de solculara göre ülkücü bir gencin patlayıcı madde atması, olayların başlangıcıdır.[1] Bombalama eyleminin sol görüşlü kişiler tarafında yapıldığını ileri süren kalabalık sağcı bir grup ile Türkoğlu ilçesinden gelen bir grup ülkücü Kanımız Aksa da Zafer İslam’ın ve Müslüman Türkiye sloganlarıyla seyirci kitlesini coşturarak Cumhuriyet Halk Partisi il merkezine, PTT ve Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği binalarına saldırdı. Bombanın patlamasından hemen sonra, Ülkücü Gençlik Derneği Kahramanmaraş şube başkanı Mehmet Leblebici ve ikinci başkan Mustafa Kanlıdere'nin talimatları ile bombayı attığı iddia edilen Ökkeş Kenger Ankara'ya Ülkücü Gençlik Derneğine telefon ederek yardım talebinde bulundu.[2]

Ertesi gün Alevilerin oturduğu bir kıraathane bombalandı. 21 Aralık öğle saatleri Hacı Çolak ve Mustafa Yüzbaşıoğlu adlı iki sol görüşlü öğretmen silahlı saldırı sonucu yaşamlarını yitirdi. O zamanki Kahramanmaraş valisi Abdülkadir Aksu[3] kentte askeri güç gönderilmesini istemiştir, ancak talebi uygun görülmemiştir. 22 Aralık'ta öğretmenlerin cenazeleri getirildiği camide bulunan sağcı bir grup, ölenlerin cenaze namazının kılınmasına karşı çıkarak engelledi ve kalabalığın dağılması ile cenazeler ortada kaldı. Güvenlik güçlerinin müdahalesi ile karşılaşmayan sağcı grup, kent çarşısına yürüyerek Alevilere ve CHP'li Sünni'lere ait işyerlerini tahrip etti. Çatışmalarda üç insan öldürüldü.

22 Aralık gecesi sağcı gruplar Sünni mahallelerinde Alevilerin ertesi gün silahlı saldırı yapacağını anlatarak, bu kitlesel biçimde silahlanılmasını sağladılar. Ve nitekim 23 Aralık'ta Kahramanmaraş'taki olaylar karşılıklı çatışmasına dönmüştür.

24 Aralık'ta saldırıların polis kuvvetlerine yönelmesi üzerine, polis ile halk arasında çatışmayı önlemek amacı ile kentteki bütün polisler görev dışı bırakıldı. Bu koşullarda, sağcılar çevredeki köy ve ilçelerden getirdikleri silâhlı grupların takviyesi ile, kentteki solcular arasında saldırılar olmuştur. Günlerce süren saldırıları önlemek amacı ile Kayseri ve Gaziantep'ten askeri birlikler gönderildi.

Maraş olayları patlak verdiğinde CHP iktidar, Bülent Ecevit ise başbakan’dı. Olaydan sonra CHP’nin İçişleri bakanı İrfan Özaydınlı yaptığı açıklamada olayların sebebinin sol örgütler olduğunu söylemiş, partisinden büyük tepki almıştır. Sonrasında da İçişleri bakanlığından istifa etmek zorunda bırakılmış, yerine Hasan Fehmi Güneş getirildi.


Sıkıyönetim olan IllerOlaylar nedeni ile Diyarbakır, İzmir, Suriye-İran-Irak gibi sınır boylarını çevreleyen iller de dahil olmak üzere birçok ilde sıkıyönetim ilanı gündeme gelmiş ve 26 Aralık 1978 saat 07.00 den itibaren İstanbul, Ankara, Kahramanmaraş, Adana, Elazığ, Bingöl, Erzurum, Erzincan, Gaziantep, Kars, Malatya, Sivas ve Şanlıurfa olmak üzere, toplam 13 ilde sıkıyönetim ilan edilmiştir. Daha sonra bu illerin sayısı arttırılmıştır.[4]

Saldırılar sonucunda resmi verilere göre 105 kişi öldü, 176 kişi yaralandı, 210 ev, 70 işyeri tahrip edildi. Resmi olmayan beyanlara göre ise ölü sayısı 500'e yakındır.

Sıkı yönetim mahkemelerinde açılan davalar 1991 yılına kadar sürmüş, çoğunlukla sağ ve aşırı sağ görüşlü olarak nitelenen toplam 804 kişi hakkında dava açılmıştır. Sanıklardan 29 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1-24 yıl arasında hapis cezaları ile cezalandırılmıştır. İdam ve müebbet hapis cezaları dışındakilere 1/6 oranında cezai indirim uygulanmış ve cezaları azaltılmıştır. Sıkı yönetim mahkemesinin kararı Yargıtay tarafından bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonucunda idam cezaları uygulanmamıştır.

Ceza alanların cezaları da 1991 yılında çıkarılan Terörle Mücadele Kanunu nedeniyle, ertelenerek serbest birakıldılar.[5] Bu kişilerden bazıları daha sonra milletvekili olarak TBMM çatısı altında yer aldılar.


Aydınlık'ın iddiası
Aydınlık Gazetesinin 12 Ocak 1979 tarihli sayısından aktarılmaktadır:


Kahramanmaraş katliamı, EDEM (Yağ Fabrikası) toplantısında kararlaştırıldı. Katliamdan 15 gün öncesine rastlayan toplantıya, EDEM ortağı Faruk Arıkan, Fabrikatör ve Hacı Çiftliğinin sahibi Muammer Pakdil, kardeşi Cahit Pakdil, Faruk Arıkan'ın ağabeyi Hacı Osman Arıkan, Pişkinler İplik Fabrikası sahibi Abdurrahman Pişkin, Çırçır ve Prese Fabrikatörü Sıddık Akdişli, Tanrıverdi Çırçır Fabrikası sahiplerinden Zekeriya Tanrıverdi, Yağlıca kardeşler Kooperatif şirketi sahipleri Kasım ve Ali Yağlıca, Fabrikatör Tarık Sarıkatipoğlu, Çırçır Fabrikatörü Mehmet Vakkasoğlu, Adalet Partisi İl Başkanı ve Kadıoğlu Çiftlikleri sahibi Faruk Kadıoğlu, Belediye Başkanı Ahmet Uncu, MİSK Bölge Temsilcisi Cemil Tozkoparan katıldılar...

Toplantının açış konuşmasını yapan Hasan Balcı, Bugüne kadar bizleri koruyabilmeleri için ülküdaşlarımıza her ay 250 bin lira para veriyorum. Sizler ise bugüne kadar bir kuruş yardım yapmadınız. Hükümete haddini bildirmek ve Alevi komünistleri yok etmek istiyorsak mutlaka birleşip bütün gücümüzü ortaya koymalıyız. Elbirliği yapalım, Maraş'ı komünistlerden, POL-DER'cilerden, TÖB-DER'cilerden temizleyelim demiştir.

Gazetenin bu haberi yalanlanmamıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
BU SAYFA YASİN GÜNEŞ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR.TÜM HAKLARI WWW.MECİDİYEGENCLİK.COM ADLI SİTEYE AİTTİR.